Türkiye, coğrafi konumu itibariyle batı ile doğu arasında bir köprü niteliğinde. Bu nedenle Türkiye’nin ekonomik
gelişimi açısından taşımacılık sektörü son derece kritik bir sektör durumunda. Dünyada üç kıtanın kavşak noktasında olan ülkemizde, lojistik sektörü büyümesini sürdürüyor.
Dış ticarete bağlı olarak gelişen sektörde, bu yıl yüzde 6’lık büyüme bekleniyor. Avrupa dışında yeni rotalar belirleyen lojistik, özellikle Afrika ve Ortadoğu ile Orta Asya ülkeleri yönüne yoğunlaşıyor. Ancak Ortadoğu’daki savaş sektörü son derece olumsuz etkiliyor. Türkiye’de 2 milyon 800 bin kamyonet ve Van, 750 bin TIR ve kamyon bulunuyor.
Lojistik Derneği (LODER) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, Türkiye’nin bölgenin lojistik üssü olacak potansiyeli bulunduğunu söyledi. Tanyaş, “Lojistik sektörü son 12 yıldır büyüyen, tüm diğer sektörlere hizmet veren ve onların rekabet avantajı sağlamalarında önemli bir araç konumunda. Türkiye’nin sahip olduğu stratejik coğrafi konumu, insan kaynakları ve dinamizmi bölgesinde bir lojistik üs olma potansiyelini ortaya koymaktadır” dedi.
Bir master planı gerekli
Lojistik sektörünün büyüklüğünün 80-100 milyar dolar arasında bulunduğunu da dile getiren Tanyaş, “Bu, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın da yüzde 12’sine denk geliyor. Önümüzdeki yıllarda ekonominin yüzde 5, dış ticaretin yüzde 10 ve lojistik sektörünün yüzde 6 büyüyeceği öngörülüyor” bilgisini verdi.
En önemli Gündem maddesinin ‘Türkiye Lojistik Master Planı’ olduğunu kaydeden Tanyaş, “2023 hedefimiz olan 1.2 trilyon dolarlık dış ticaret hacmini yakalamanın önemli unsurlarından biri üretim ise, diğeri lojistiktir. Ürün hareketinin olduğu her sektör ile ilişkisi olan lojistik sektörünün de kendi stratejik planını ve takibinde master planını yönetişim ilkeleri doğrutusunda hazırlaması bir zorunluluktur” dedi.
Treyler parkı büyüyor
Treyler Sanayicileri Derneği verilerine göre, 1960’lı yıllarda oluşmaya başlayan Türkiye Treyler Parkı bugün 112 bin adet seviyelerine ulaştı. Sektörde yüzden fazla firma bulunmakta olup üretim kapasitesinin yıllık toplam 20 bin adet olduğu tahmin ediliyor. Dernek yetkilileri, son yıllarda yurtiçinde ağırlık denetimlerinin sıkılaşması nedeniyle kamyondan çekici+treyler kombinasyonuna geçişin söz konusu olduğunu belirtiyor. 2007 yılında 16 ton üzeri pazarda çekicinin pazar payı yüzde 34’den yüzde 45’e çıktı. Bu payın önümüzdeki yıllarda artmaya devam etmesi bekleniyor.
Son yıllarda ülkemizde üretilen treyler çeşitliliğinde de önemli ölçüde artış meydana gelmiştir. Ülkemizde taşımacılık sektöründeki gelişmeye paralel olarak her türlü araç üretiliyor. Ülkemizin doğubatı köprüsü olarak nakliye koridoru ve lojistik üssü olarak önemi artıyor. Yurtiçi ekonomisi gelişmekte olup son yıllarda bir yükseliş trendi yakalandı. Bu etkenler treyler sektörünün gelişmesinde anahtar oldu.